Narin ve Biraz da Ürkek Bir Kelebek Gibiydi Aşk

Umutlarıma konan kanatlarında sevda ağır basıyordu ve her gece ayın ışıkları düşüyordu üstüne. Aşk kokuyordu sevişen her yıldız...

Yüreğime sızan bir düş; usulca saçlarımı okşarken, ellerimi tutan bir masalı başlattı. Masalı yaşamaya başladığım an kendimden vazgeçiş saatlerimdi . Dinlemeye başladığımda çoktan işlemişti kaderime kendini.

Suyu tükenmiş limanların denizlerine yürüyüp duruyordum aşkın tutmadan ellerimi...

Hayatımın sesi kısılmış, yaşlanmış dudaklarımdaki kelimeler. Kimse aramıyor, anlamıyor beni derken sen düştün yüreğimin kentine ve hoş geldin aşk şehrime...

Soğuk karanlık gecelerde kayıp çocuk resimleridir askın bir başka adı. Sen gittiğinde içimdeki çocuk kayıp olacak diye korkuyorum.
Ve ben her korkumda daha da âşık oluyorum sana...

İmkânsız oldukça tutkulaşıyorsun yüreğimde ve düşüyorsun şiirlerime sessiz kelimelerle...

Hasret kokusu sinmiş yüreğime.
Senin yanında olan ruhumu ekleyip, seni düşünerek nasırlı sözlerimle sana sesleniyorum aşkım.

Seni severken hayatı da seviyorum , dünyayı ve insanları da...

Aşk kendisi kadar gerçek olan yüreğin hayalinde feryat ederken, gözyaşlarım gecenin teninde hayat buluyordu.

Seni sevgi dalgalarımın köpük köpük anlattığı sahilde çizdim kendime. Kaç yakamozlu geceyi elele izlemek isterim sen tadlarında. Her aksam seni bekler ruhum...

Biliyor musun ben hiç âşık olmamıştım ve hiç aşık halime bakamamıştım aynada.
Ellerimde biriktirdiğim sen dolu umutla; senden kalan herkese karşı gülen yüzüm sabrımı denetliyor.

Senden arınamayıp yıllar yılı bürüneyim sana sevgili.
Ne çok yakışıyorsun aslında bana...

Şimdi huzur içinde ruhlarımız.

Aşk, sevda, dilek ağacı ve sen. Nefesimi tutmuş bekliyordum sizleri.
Kaç kez yutkundum sessizliği .

En çokta seni...

Bu kadar istemesem seni; aşk rüzgârları ile ruhuma gelmeyecektin ve kuruyacaktım yokluğunda. Belki de masal hiç bitmeyecekti...

Şimdi aynaları toplamalı ve bir bir kırmalı hepsini diyorum. Ne yana baksam ben ve yalnızlığım! sırlı aynalarından yansıyan...
Oysa görünmeyen bir sen var her yerde...

Bu gece ay her zamankinden farklı bir aşk fısıldıyor ve her zamankinden farklı ışıldıyor. Çünkü sen varlığında kutsandı kalbim.

Öyle çok sen ki ıssız kıyılarım...

Sen nöbetlerini gösterdin bana. Gerçek aşkla yüzleşirken yıldızlar;
isminle ve aşkınla nutkum tutuldu ve gelmiş geçmiş tüm ruhlar seyre durdu.
Artık bir panayır edasında ruhlar ve hava hiç olmadığı kadar hayran yıldızlara...

Gökten üç inci tanesi düştü yeryüzüne...
İlki aşkımıza ve sevgimizin gücüne.
İkincisi aşkın anlamını arayan yüreklerin başına.
Üçüncüsü ise bu masalı okuyanlara ve bizim izimizden gidip aşkı bulanlara.

Ben bütün renklerde seviyorum seni...